Atom bombası düştü evin ortasına, çünkü öyle istiyordu kadın...
Bir atom bombası düşse ne olacaksa, o olsundu o gün...
O gün...
Ne olacaksa olsun...
İçinde biriktirdiği şiddeti, sakladıklarını, içine doğru kanattığı tüm yaraların acısı...
O gün…
O gün...
O gün çıkmalıydı...
Kurban belliydi…
Son damlayı o taşırdı…
O son adam
O son adamdı…
O'na öyle bağırarak O'nu sindiren…
Kararını çoktan vermişti…
Bu artık sondu...
Gerçekten çılgınca nasıl bağırılır,
Ya da o nasıl bağırabilir, bir erkeğe...
Kanıtlayacaktı...
Bugün o gündü.
Sanki bir atom bombası düştü evin içine...
Artık öyle bir bağırdı ki;
Kendi bile bilmiyordu bu gücü.
Gücüyle ve güçsüzlüğüyle o gün tanıştı…
O gün sanki zamanlar durdu,
Sonra tarihin başından sonuna aktı...
O arada geçenlerin hepsine bağırdı...
Çok bağırdı...
Zannetti ki acısı duracak...
Ama daha çok kanadı...
Ta ki o kabul gününe kavuşuncaya kadar...
'Kabul' sözcüğü ne zordu, onun için...
İçindekileri kusma kıvamından,
Buralara kavuşmak...
O kış çok uzun sürdü…
Karla kaplı, buzlu yollarda çok yürüdü…
Baharın değerini nasıl hissetmişti teninde, elinde...
Sonra kafasını kaldırdı ve gördü...
Kabul dedi...
Yürüdü...
Senem Emirler Ayçil
YORUMLAR