Her şey ailede başlar…

Geçen hafta, Türkiye'de, her kadının içinde gizli bir burukluk, çaresizlik ve acı ile geçti. Umarım bu duygular bir şeyler düzelmeden (düzeltilmeden) unutulmaz......


Gencecik pırıl pırıl yüreklerin, böylesine acımasızca kaybı neye sığar bilemiyorum. Suçlu mudur diye bir an düşünmedim bile..... Ne fark eder?! Hangi yanlış böyle bir ölümü hak ettirir insana?


Hepimiz genç olduk. Hepimiz yanlışlar yapa yapa büyüdük. Şimdi her şeyi unutup gençleri yargılamak bana hiç adil gelmiyor. O güzel çocuk , ne yaparsa yapsın böyle bir ölümü hak etmedi. Yok geç kalmış, yok eteğinin boyu neymiş? Bunlar bana insanca sorular gibi gelmiyor. Bence soru şu olmalı: NASIL BIR YANLIŞIN İÇİNDEYİZ Kİ, ERKEKLERİMİZ KADINLARIMIZA BÖYLE DAVRANMAYI KENDILERINDE HAK GÖRÜYOR. BÖYLE BIR ÖLÜMÜN ARKASINDAN TARTIŞTIKLARIMIZ EĞİTİCİ, ÖĞRETICI OLMAK YERINE SUÇLAYICI OLABİLİYOR...


Cevap, geçen gün kuaförde otururken geldi... O gün, olay çok da tazeyken, bütün hanımlar sinirli bir şekilde olayı tartışırlarken...


Genç bir delikanlı. Temiz pak. Dükkan sahiplerinin daha sadece yardım işlerini emanet ettikleri bir genç. Koca kara gözlerini açmış, şaşkınlık içinde söylenenleri dinledi, dinledi ve yavaşça yanıma yanaşıp (beni kendine yakın hissettiğinden herhalde) "Ama abla nasıl olur. Biz bütün hayatımız boyunca evde annemizi, gerekli işleri yapan, kalabalıkta babamla aynı masada yemek bile yiyemeyen, aile içindeki hiçbir kararın sorulmadığı bir birey olarak tanıdıktan sonra, birdenbire kadınları kendimize eşit hissedeceğiz. Ben çok yapmak istiyorum böyle düşünebilmeyi, ama inan çok zor." dedi.


İşte olayın gerçek yüzü. Ne kadar basit. Hiçbir şey sadece okuyarak, anlatılarak öğrenilmiyor. Veya öğrenilse bile tatbik edilemiyor. Çünkü yaşarken gördüklerimiz çok önemli.


Çocukların içinde büyüdükleri aileler, ilerdeki kuşakların davranışlarını belirliyor. Bunu hiç unutmamalı ve ona göre davranmalıyız. Aile hayatında yaşanan iyi veya kötü hiçbir şey unutulmuyor. Sadece örtülüyor. İleri yaşlarda, bu yanlışlar ortaya çıkıp bizi yönlendiriyor...


Ailenin içindeki anne- baba ilişkisi her şeyden önemli. Orada sevgi, ilgi, düşünce ve özveri varsa bir kurtuluşumuz var. Yok, orada sevgisizlik, saygısızlık, hor görme, aşağılama, adam yerine koymama varsa işte halimiz.


Önce kadınlarımız, amaçları, evlerinin sevgi dolu, saygılı, rahat, temiz, huzurlu bir ortam olmasını sağlamak olmalı.Ve erkekler de bütün bu özellikleri pekiştiren davranışlar içinde bulunmalılar.


Bir ailede sevgiden bahsedilmiyorsa, ne hoşgörü olabilir nede saygı. Evlilik zaten zor bir birliktelik. Bir de sevgisizse? Onun için, önce sevgi lazım, her türlü beraberlikte. Yalnız unutulmaması gereken bir şey daha var. Sevgiyi bilmeyen, öğrenmeyen insandan, sevgi göstermesini bekleyemeyiz.


Tabii sevgi derken kendini sevmekten ve önemsemekten bahsetmiyorum.... SEVGI, KENDINDEN EVVEL BAŞKASINA DUYULAN, DUYULABILEN. Kendisinden evvel eşini, çocuklarını, ailelerini, dostlarını sevebilenlerden bahsediyorum. İşte bunu başarabilen aileler doğruya ulaşmışlardır. Böyle ortamda büyüyen çocuklar ise, kim kimle eşit diye sormazlar bile... Sevgi için bir daha düşünün isterseniz!

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.