Evli erkekle beraber olan bekâr kadın-2

Aslında ilişkiyi bitirebilirsin. Bir süre ağlayıp sızlar, süklüm püklüm gezersin. Yenik hissedersin ama bir gün geçer. Neler neler geçmiyor ki şu hayatta. Başka biriyle tanışırsın, sana aynı dertleri taşımayacak biriyle daha mutlu olabilirsin.

Ama yok, gidemiyorsun. Biraz daha beklemekten ne çıkar ki? Belki gerçekten karısıyla konuşmak için doğru zamanı arıyor. Kolay değil, onun kalbini kırmadan sana gelmeye çalışıyor. Neticede çocuklarının annesi. Belki de harika bir gelecek seni bekliyor ve sen acele ettiğin için mutlu bir hayatı elinle itiyorsun. Beklemeye karar veriyorsun.

İçin rahat değil. Gözün üzerinde. Telefonunu gizlice alıp karısıyla mesajlaşmalarını okuyorsun. “Gelirken ekmek alır mısın?” “Gizem lunaparka gitmek istiyor.” “Annen aradı, akşam yemeğe bekliyor. Ne yapalım?” Fotoğraflara bakıyorsun. Evde, sokakta, tatilde çekilmiş karelerde hepsi gülüyor.

Kıyameti koparıyorsun. “Karınla boşanma konuşması yapmak için doğru zamanı böyle güle oynaya mı bekliyorsun?” Onun dilinde hep aynı nakarat. “Çocuklara belli etmek istemiyorum. Onların zarar görmesini istemiyorum.” “Sen muhasebeni bir kere yapmamış mıydın?” “Hani anlatacaktın ve seni anlayacaklardı?” “Daha ne kadar erteleyeceksin?” Sen sordukça o agresifleşiyor.

Günler, haftalar, aylar geçiyor ve değişen hiçbir şey yok. Artık eminsin, seni alenen kandırıyor. Hâlâ gidebilirsin ama bunu yenilgi olarak görüyorsun. Seni kandıran bir adamla resmen birlikte olmaya zafer diyebilir misin, bu aklından bile geçmiyor.

Bir gün telefonun çalıyor. Karşında karısı. “Bizim çocuklarımız var” diyor, “Sana gelmeyecek.” Annesi arıyor “Oğlumun yakasını bırak, o çocuklarını bırakıp gelmez sana. Boşuna uğraşma.”

Sen bir yandan, karısı ve ailesi bir yandan çekiştiriyorsunuz onu. Evli sevgilin zevkten dört köşe. İçinden “Ben neymişim be!” bile diyor olabilir. Seni “Bırakırım” diye tehdit ediyor, karısını “Giderim” diye. Aslında sen onu gitmekle tehdit etsen ayaklarına kapanacak, heyecanın bitmesini göze alamaz. Karısı dese ki “Tamam hadi git”, paçaları tutuşur. Kim yedirip giydirecek, kirini pisliğini temizleyecek? Ne güzel gidip geliyor iki kadın arasında. Biriyle uzundur unuttuğu heyecanını tazeliyor, diğeriyle güven içinde alışkanlıklarını yaşıyor.

Hayatında ilk defa bir erkeğe, erkeklere fazla anlam yüklediğini düşünüyorsun. Kıllarla kaplı diye daha güçlü değil. Cesur da değil. Sevdiğini söylediği kadınla ilişkisini açık edemiyor. Karısının karşısına geçip “Ben âşık oldum” deyip yolunu ayırmıyor. Sadece gizli sevgilisiyle karısını değil “Her şey onlar için” dediği çocuklarını da kandırıyor.

Giderek yalnız, öfkeli, üzgün ve kötü kalpli bir kadın haline geliyorsun. Sana kendini boşuna üzdüğünü, zaman kaybettiğini söyleyen yakınlarına, arkadaşlarına öfkeleniyorsun. Onlardan uzaklaşıyorsun. Karnından konuştukça şişiyorsun, zehirleniyorsun.

Günler, haftalar, aylar derken bakıyorsun ki yılların geçmiş. Beş para etmez bir adam için, bir inat uğruna.

Sonra bir gün artık gücünün kalmadığını hissediyorsun. Ruhunun, bedeninin daha fazla üzüntüyü, öfkeyi kaldıramadığını fark ediyorsun.

O gün gidiyorsun.

Seni bekleyen yeni bir sınav var.

Evli sevgilinden alamadığın intikamı, evli olan başka bir erkekten alma isteği duyacaksın.

Sor kendine: Değer mi?