Ne ekersek onu biçeriz

Yüzlerce yıllık yaşam deneyimi toprağında filizlenen deyimleri ve atasözlerini oldum olası çok ilginç ve incelenmeye değer bulurum. Yaşadığımız coğrafyada çok kullanılan atasözlerinden biri de, “Ne ekersen onu biçersin” sözü... Aslında içinde bulunduğumuz mevsim aslında bir şeyler ekmekten ziyade, hasadın yapıldığı ve toprağın kış şartlarında dinlenmeye bırakıldığı bir mevsim... Ancak yine de eğer aramızda yeni “hasat yapmış” ve topladığı üründen pek de memnun kalmamış olanlar varsa, tekrar aynı hayalkırıklığını yaşamamak için ilkbahara kadar neler yapılabileceği konusunda yazmak istedim.


Ekip biçmekten, hasattan veya toplanan üründen kastettiğim şeyler, tabii ki tarımsal anlamda değil... Burada anlatmak istediğim, bugüne kadarki duygu ve düşüncelerimizin, bunların paralelinde gelişen davranışlarımızın (ektiklerimizin) bize geri dönüşleri (hasat)... Önce ektiklerimizden, yani duygu-düşünce-davranış tohumlarından başlayacak olursak, bunların da kaynağının hem kendi iç dünyamızın yapısı hem dış dünyadan bize ulaşan bilgiler (algı) olduğunu söyleyebiliriz. Önce algı konusunu ele alalım.


Yazılarımda sık sık değindiğim konulardan biri de içinde bulunduğumuz ortamı, ilişki kurduğumuz insanları mümkün olduğu kadar olmalarını istediğimiz şekliyle değil, sadece oldukları gibi algılayabilme ve kabul edebilme becerisi... Buna beceri diyorum çünkü yorum/inanç/yargı katmadan, son derece objektif bir şekilde algılayabilmek için bunu süreci öğrenmek gerekiyor. Bulunduğunuz ortamı, karşılaştığınız insanı, duyduğunuz kelimeleri ve gördüğünüz davranışı sadece beş duyunuzu ve vicdan pusulanızı kullanarak algılamayı öğrenmek için bol bol alıştırma yapmalısınız. Özellikle yetişkinler için oldukça zorlayıcı bir süreç olan “olduğu gibi algılayabilme”yi başarmak, o sırada zihinsel süreçlerinizi (yorumlamayı, karşılaştırmayı, kendi değerlerinize göre etiketlemeyi) devre dışı bırakabilmenize bağlı... Beş duyunuzun size ilettiği bilgileri (ses, görüntü, koku, tat ve doku) ve çarpıtılması mümkün olmayan kalbinizin (duygularınızın) mesajını almak serbest... Şimdi bir an için gözünüzü kapatın ve hatırladığınız bir olayı sadece elinizde bu verilerle değerlendirdiğinizi hayal edin. Sadece bu bilgiler ışığındaki davranışınız ne olurdu? Elinizdeki hangi bilgiyi birinci sıraya koyarak bir davranış geliştirirdiniz?


Bu sorulara herkes başka bir sıralama ile cevap verebilir ancak sizi uzun vadede en çok tatmin edecek davranışı, birinci sıraya duygunuzu koyarak geliştirebilirsiniz. Beş duyu algısı bile bazen yanılabilir ancak o anda kalbinizden size ulaşan duygu, tamamen sizin yerli üretiminizdir ve katıksızdır. İlk sıraya o andaki duygunuzu koyup elinizdeki diğer verilerle sentezleyerek kendinizi ifade etme yoluna giderseniz, günün (ayın/mevsimin) sonunda elde edeceğiniz hasatla ilgili hayalkırıklığı yaşamazsınız. Çünkü yaşadığınız her an için kendinizle bağlantıda kalmış, olan biteni kafanızda eğip bükerek yorumlamadan algılamış ve sonuçta farkındalıklı bir yanıt vermiş olursunuz. Ancak yaşadıklarınız karşısında düşüncelerinizin çılgınca ordan oraya savrulmasına izin verirseniz, nihayetinde buna eşlik eden duygularınız da özünüzden uzaklaşıp sizin kurgularınıza göre renk alacaktır ve sonuçta ortaya çıkan davranış da uzun vadede sizi pek memnun etmeyecek bir hasada neden olacaktır. Böyle bir durumda sadece “toprağı verimsizlikle suçlamak” da haksızlık olur...


Kabul edilebilir hatta daha da iyisi, tatmin edici bir hasat istiyorsak, ektiklerimiz konusunda bilinçli olmak her zaman fayda getirecektir. Elimizdeki tohumların kalitesini de sadece algımız ve özümüz belirlemelidir; kurgusal ihtimaller, kaygılar, öfke, kırgınlık, kendimizce doğru bildiklerimiz gibi değişkinler değil... Bunlar gibi etkenlerle “mutasyona uğrayan” tohumlar ekersek, biçeceğimiz ürünün ne çıkacağı da belli olmaz. İlkbahar geldiğinde içinize sinen tohumları ekeceğiniz, iç dünyanızla bağlantınızın sağlam olduğu bir sonbahar ve kış geçirmeniz dileğiyle...


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.